Selam sevgili Halk’ım, sevgili Arkadaşlarım;
An-estezi ;
Olumsuzluk eki olan “An ” Yunanca’da “sız” anlamına gelirken, “estezi” de, “hissetmek-duymak” anlamına gelmektedir.İkisi arasındaki (–) çentiği kaldırdığımızda ortaya çıkan kelimemiz “Anestezi” ise yalın olarak “duyusuzluk” anlamına gelecektir.
Genellikle cerrahi işlemlerden önce uygulanan, vücudun tümü ya da belli bir bölümünün “ağrıya” karşı belirli bir zaman diliminde duyarsız hale gelmesini sağlayan işleme verilen ad olarak tanımlanır. Anestezi yaratan maddelere anestezikler, ilgilenen uzmanlık dalına ise, anestezi bilimi (anesteziyoloji), uygulayan uzman hekimlere de “anestezist” denir.Ekip içindeki yardımcı arkadaşlarımız da “Teknisyen/Tekniker” olarak adlandırılır.
Anestezi uzmanları, 6 yıllık tıp eğitiminin ardından 4 yıllık bir uzmanlık eğitimi aldıktan sonra Ameliyat öncesinde ve sırasında hastanın ağrısız ve hiçbir şey hissetmeden cerrahi tedavisinin yapılması için anestezi uygulaması sırasında gerekli olan işlemleri yapan, ameliyat boyunca hastanın yaşamsal fonksiyonlarını izleyen, her hangi bir sorun olduğunda buna müdahale eden ve ameliyat bittikten sonra da eğer genel anestezi uygulanmış ise hastanın uyandırılmasını (bilincin geri kazanılmasını) sağlayan ve ameliyat öncesi durumuna döndüren tıp mensuplarıdır.
Tekniker/Teknisyen arkadaşlarımız ise ; Sağlık meslek lise yada yüksekokulu eğitimi almış sağlık personelleridirler.
Ağrı ; İnsanoğlunun varlığı ile başlamış olan ve günümüzde de çözümü araştırılan kötü bir duygu’nun tarifi olarak tanımlanabilir. Ağrının temel amacı, organizmayı dış ve iç zararlı uyarılar üzerine bilgilendirmeye yönelik olmasıdır.. Ağrı zaman zaman dayanılmaz boyutu ile ölçü birimi olmayan kötü bir duygudur..Elde olmayan nedenleri ve istenmemesine karşılık, “Cerrahi” nin kendisi de tek başına bir “travma” dır..
Rahmetli hocamız Dr. Sadi Sun “Cerrahi Travmaya Rağmen, Anestezi Yaşatma Sanatıdır” demiş..
Ağrı duyusunun bir süreliğine kaldırılması ( ki buna duyu/duyumsama yoksunluğu da denebilir ); Lokal, Genel, Bölgesel (Spinal-Epidural-Sinir blogları) teknikler ile sağlanır. Son yıllarda yaygın olarak günübirlik girişimlerde (tanısal amaçlı, endoskopi-bipsi vs..) kullandığımız, klasik genel anestezi olmayan hastada bir rahatlamadan, bilinci tam kapanmadan tepkilerinin baskılandığı, kısmen duyarsızlaştırıldığı “Sedasyon” işlemi de anestezi uygulamaları arasında yerini almışır.
İnsan denen en gelişmiş organizmanın başlıca korkularından biri olan “anestezi“, cerrahi müdahaleyi mümkün kılarak insan ömrünü uzatma ve yaşam kalitesini arttırmada bir dönüm noktası olmuştur. İnsanın kendi kontrolü dışında, bilinci kapalı olarak bilmediği bir sürece ve ortama teslim olması doğal olarak kolay değildir. Özellikle görsel basın tarafından kolayca istismar edilen ve halk dili ile yaygın olarak “narkoz” olarak tanımlanmış, insanlık tarihinin en büyük buluşlarından biri olan anestezi’yi gelin daha yakından, ön yargısız ve gerçekleri ile tanıyalım..Ve Anestezi’ye artık “Narkoz” demeyelim!..
Ve Sevgili teknisyen arkadaşlarım; geride kalmış 26 yıllık branştaki deneyimlerimi sizler ile hasta başı paylaşmış, stajyer tekniker yetiştirmiş bir büyüğünüz, arkadaşınız olarak sizleri de burada unutmadım.Özellikle öğrenci olan ve mesleğine yeni başlamış genç ekip arkadaşlarıma bir umut, bir destek olabilme ümidi ile 2008 yılından beri internet ortamındayım….Öğrenci kardeşlerime küçük bir not: Burada sizlere aktarılanlar destek amaçlıdır!.Derslerinizde asil olan kitap ve eğitmen bilgileri olacaktır. Meslek hayatınızda şimdiden başarılar..
Blog’ da bazı istekleriniz için yada danışma amaçlı sorularınıza ( e_posta ) bir iletişim üzerinden geri dönüşüm OLAMAYACAKTIR!. Konu ile ilgili yorumları lütfen ilgili sayfa içeriğinde yapınız..
Herkesin sağlıcak ile kalması dileklerimle… Anes.Uz.Dr. Kaya ÇULHA (mart 2018)